dalga geçildiğinizin farkında mısınız ? 2


Artist Wim Delvoye'yi uzun süredir izliyorum ; Belçika'lı olmasının yanı sıra , Jan Fabre'dan sonra Louvre'a giren bir performance sanatçı ; düşündürmüyor ama güldürüyor . Tekrar bu tür " contemporary " yi eleştirmek gibi bir amacım yoktu çünkü beni kanıtlayan hiç bir yanıt almadım ki Blog'un varoluşunun bir nedeni de dostlarımla , izleyenlerle bir dialog kurmamdı . Zorla güzellik olmaz , demek ki herkes bu şamatayayla hem-fikir . Geçen hafta aktüel sanat olaylarını izlerken gözüme şu haber ilişti : "..Delvoy'nın Louvre Müzesindeki performance'nın açılışına , kolleksiyoneri "zengin bir Türk " ve ailesi de katıldı . Burada şaşılacak birşey yok ; ülkemizdeki " conceptuel " salgınının ne boyutlara geldiğini daha önce yazmıştım . "Kediyi merak öldürür " derler , ben de bu kolleksiyoneri araştırayım derken , karşıma çıka çıka Dağhan Özil çıktı , Jan Fabre'la ilişkisini biliyordum ama bu "blageur Belçikalı "'la çalıştığından haberim yoktu ! Araştırmalarım sonucu bir habere göre Dağhan , kolleksiyonundaki Delvoy'nın yaptığı bir bronz "   crufication"'nu İstanbul'daki St. Antoin kilisesine ödünç vermiş. Buradan hareketle bilmeyenlere bu sanatçının ne yaptığını anlatayım : Delvoy dediğine göre kendisini üç konu ilgilendiriyor : vücut , göt ve inanış , buna ilaveten para da bu ilgi alanı içinde , bana güç katıyor diyor . Asıl ünü " Cloaca " adını verdiği "bok " imal eden makina :
CLOCA
Delvoye 1992 de bu makinayı çizmeye başlamış ve instalation'u 2000 yılında gerçekleştiriyor , makina , insan vücudunu misal olarak alırsak ; bir hazım makinası . Önce Anvers'de sergilendikten sonra dünyanın önemli müzelerini ziyaret ediyor . Kazandığı ün " agro-alimentaire " endüstriyi de uyarıyor , bu makinayı kendi ürünlerini denemek  ve satın almak istiyen şirketler maalesef eli boş dönüyor. Birinci makina 12 metre uzunlığunda, 2.8   eninde ve 2 metre yüksekliğinde . 6 büyük cam kavanoz, içinde pancréatique , bakteri , anzim ve asitleri içeriyor, rutubetli bir ortam içinde . Tüm kavanozlar bilgisayar yönetiminde birbirlerine bir seri tüplerle bağlı , otomatik pompaların yönetiminde. İnsan vücudunun ısısıyla aynı yani 37.2 C , gereken alimantation verildikten sonra günde iki kez hazım yapıyor , ve böylece bok imal etmiş oluyor. Önemli mühendislerin concept ve kontroluyla 200.000 dolara mal olmuş. Daha sonra sanatcı bu makinalara yenilerini ekliyor : La Cloaca Turbo , Hızlı Azim , Personelle Cloaco ve de bunlarla ilgili ürünleri satan Wim Shop , baskılı tuvalet kağıtları , çıkan boklar da havasız paketleme sonucunda ve de Coca-cola ve Fort etiketleri eşliğinde paketi 1000 dolardan satışa çıkarılıyor. Delvoye kendini etkileyen öbür sanatçıları da : Charlie Chaplin'nin "Modern Zamanları " , Manzoni'nin " Merda  d'Artista " , Marcel Ducamp , Jacques Lizene " dışkıyla Pentür ".
Louvre ' a dönersek burada dikkatimizi özellikle çeken " Tattooed Pigs " , dövmeli domuzları . 2007 de Çin'e -Beijing- giderek Art Ferm 'i kuruyor , bu sanat çifliğinde domuzlar tüm dövme yapılarak büyütülüyor ve belli bir yaşa geldiğinde domuz kesilerek derisi şasiye gerilek satışa sunuluyor . Domuzları yaşarken " Yaşayan Sanat " olarak niteliyor.


Tüm yaptıklarının yanı sıra  ; " Action Doll ", kendini kauçuktan aynen imal ettirerek , gözlükleriyle , telefonu ve de domuzları dövme yaptığı tabancayı da ilave ederek  belli bir sayıda satışa çıkarıyor . Bir dağın yamacına yazdırdığı devasa mesaj da unutulmamalıdır ; " Suzan, pizza için çıkıyorum , 5 dakika sonra döneceğim ". Louvre'daki bir sürü eser , benimkilerden daha ucuz diyerek provacation'nuna devam ediyor . Napoléon 3 ' ün salonlarını seçmesi de bu dönemin bir " kitsch " olduğunu vurgulamak. Bu ara sanatçı bir süre kendini de sergiliyor :



Demagoji belki yaptığı en önemli şey , başarılı olmuş tüm artistlerin de bir silahıydı bu , öbür tarafla ilgilenmemek. Ama yer yer de haklı , " BUGÜN YERE BİR ÇAKMAK KOY VE ALTINA DA BİRŞEYLER YAZIŞTIR TAMAM , OLMUŞTUR ; FİAC'A KABUL EDİLDİN "
         




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

UTKU VARLIK - SANAT AYRICALIKTIR / HELİN KAYA

GÜLÜNÇ BİR ADAMIN DÜŞÜ - BEDRİ BAYKAM