HAYAL MÜZELERİ 12 / JOSEPH WRIGH OF DERBY



Yine Fransa'ya dönersek 1986 yılında Grand palais'de açılan bir retrospectif kimsenin adını bile duymadığı Joseph Wrigh of Derby'yi ışık çağının en önemli bir ressamı olarak gündeme getirdi. Nasıl olur da çok yakında yaşamış ve Derby kentinde müzesi olan bu ressamdan Fransız'ların haberi olmaz ? O zaman kimin suçu , tek yönlü sanat tarihi yazmak ? Caspar David Friedrich' i nasıl atlıyabilirler ve de nicelerini ! Hangi beğeni bir ressamı değerlendirebilir , bir sanat tarihçisi ne kadar resmi bilebilir , anlıyabilir , tekniğini çözebilir ? Konumuz Joseph Wright gibi ressam sa işimiz daha da güç ; ışığı resmetmek ve resmin içeriği geceye özgü ; çağın yaşamı gereği mum ışığı , petrol lambası , ay ışığı , "clair-obscur" , karanlıkdan aydınlığa tuvalin içinde gezinen bir ışık. Önce desen ; portreler ressamın yakınları , dostları , üyesi olduğu " Lunar Society'" deki bilimle uğraşanlar . Sonra tüm bu aktörleri konuya sokmak, herhangi bir dekor değil ; konuştukları araştırdıkları insana , evrene dair gizemin dekoruna. Ben bu güne kadar çözemedim bu kurgunun pentüre dönüşmsini! Elbette teknik bir dildir ; örneğin pentürle temperanın ayrımı , malzemesi , o boyaların hazırlandığı atölyenin gizemini ,  kısacası bu ressamın künyesini kim bize açıklıyabilir ? Bu akıl hocaları bir ressamın atölyesine girmiş midir acaba ? Blog'uma konu olacak o kadar ressam göreceksiniz ki sanat tarihinin ışıklı panolarının dışında kalmıştır çünkü sanat "modestie" yi - mütevazi olmayı- sevmez , eğer kendi "merak kapılarımızı " açamıyorsak bize verilenlerle yetinmek zorundayız.

Joseph Wright of Derby / An experiment a bird in the Air-Pump / peinture-tuval -1768
Işık çağının ve endüstri ihtilalinin en önemli tanığı bu sanatçı , orta ingiltere'de Darby'de doğuyor , Öncelikle desen ve portre ressamı, ünlü ressamların desen ve gravürlerini kopya ederek öğreniyor resmi . 1751 de Londra'ya gidiyor , ünlü ressam Joshua Reynolds'un öğrencisi oluyor ve daha sonra Thomas Hudson'nun atölyesine geçiyor ve bir süre sonra asistanı oluyor.

Joshua Reynolds / Auto-Portrait

Thomas Hudson
Darby'ye döndüğünde artık kentin tanınmış bir ressamıdır ; portre siparişlerini genel olarak desen olarak çalışıyor ama kendi dünyası , pentürün eski ışık ustalarının yolunda önemli kompozisyonlara yönelir . Yaşadığı bu devir , bilimin evriminde , İngiltere'nin makina çağına giriş devridir ki bu devinim onun tablolarındaki "mistik ışığın " içerik olarak insanın bilim ve felsefe adına dialectique devinimini ele alır ;

Joseph Wright of Derby / A philosopher giving a lecture on the orrery
1756 da Hudson'un atölyesine dönüyor ve burada tanıştığı ressam John Hamilton Mortimer'le hayat boyu arkadaş oluyor:

John Hamilton Mortimer 
Başka bir ilginç dostluk ; sürekli çektiği astım hastalığı onu komşusu Dr. Erasmüs Darwin'e yönlendiriyor ve bu çağın en önemli kişisi de onun dostu oluyor. Gününün resim anlıyışının ötesinde kendisini yöneten daha doğrusu etkilendiği ressamlar : Hollanda'lı Gerard Van Honthorst ve Caravage ona ışığın yolunu gösterdiler :


Gerard Van Horsth / Marry Company- 1620

Caravage / Emmaus
Joseph Wright resimlerini "Society of Artiste" ve " Free Society of Artiste" sergiliyor malum o günün  önemli vitrinleri bunlar , 1781 de Royal Academy'ye seçiliyor . 1768 - 1771 süresince önemli kişilerin portre ressamı olması dışında çok önemli bir peyzaj ressamı ; İtalya'ya yaptığı bir gezide Vezüv'ün fantastik kızgınlığına şahit oluyor :


Geceye dönük gezintiler onu sürekli ışığın ve ateşin gizeminde yolunu aydınlatıyor :

Joseph wright of Derby / A Cottage on Fire at Night

Autoportrait

Two Girls Dressing a Kitter by Candleigh
























Yorumlar

  1. "An experiment a bird in the Air-Pump"
    ve ozellikle
    "A philosopher giving a lecture on the orrery"

    islerinde, onceden gormedigimiz tarzda bir isik farkediliyor. Benzer usluba sahip Barok Ressamlarinin isigi gaz lambasi ve mum iken, Wright'in bu iki resminde baska tur bir isik var sanki. Bu ikisi, kendisine ait diger tablolardan da bu farkla ayriliyor. Cevreye daha az yayilan ama dokundugu nesneye daha kuvvetle etki eden bir isik.
    Peyzajlari ve diger isleri alisik oldugumuz turden bir isik tasirken, adi gecen iki tuvalin isiklari cok farkli gorundu bana.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

GÜLÜNÇ BİR ADAMIN DÜŞÜ - BEDRİ BAYKAM

UTKU VARLIK - SANAT AYRICALIKTIR / HELİN KAYA