Kayıtlar

Mayıs, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİR PEYZAJIN BELLEĞİ

Resim
Edward john Poyhner- Ayı Dağı Gözüme nasıl ilişti bilmiyorum; önce çok ustaca yapılmış bir aquarelle;" kim.. ressam?" Hemen bellek işlevini alarma geçirmek; "ancak bir ingiliz ressamı olabilir", o yüzyılın en usta aquerelle sanatcıları ingiliz, kim olabilir? "John Cotman, Varley John..evet geçen asırlar", sonuçta peyzajın adını buldum:" Ayu Dag". Bir türkçe ses var bunda 19 yüzyıl İngiliz Akademik ressamı Sir Edward John Poyhner'in Kırım'da yaptığı bir aquarelle, yer ünlü Tatar yazar Cengiz Dağcı'nın doğduğu Gürzüf köyüne yakın ve efsanesini yazdığı "Ayı Dağı". Poyhner buralarda ne yapıyordu, bilmiyorum ama Kırım Savaşı nedeniyle de gelmiş olabilir. Kendi onurumuza dokunan tarihi okullarımızda öğretmediğimiz için; Osmanlı imparatorluğunu gerileyiş ve çöküşüyle ilgili önemli son tarihi bilmiyoruz, Kırım savaşı, Sebastopol kuşatması ( 1853-1856 ) bu nedenle anlatılmaz! 1848 yılında Mehmet Ali paşanın Mısır'da ayaklanm

CONTEMPLATION

Resim
Johan Chiristian Dahl Tüm yaşantımda geceleri çıkıp dolaştığım peysajlar, o erken yıllarda beni etkileyen ressamların düş kentleri ve de "nocturn" dür. Yine büyücü ay ışığıdır, silüetlerin ve bizi çağıran "hiç gidilmeyen denizlerin" ufuk çizgisi; kaçmak, çekip gitmek, kurtulmak, bilmiyorum beni çağıran o fısıltı bugün bile kulağımda. Ne yazık dilimizde bazı sözcükler öteki dillerden çeviride anlamsız kalıyor; contemplation: bir şeyi hayranlıkla izlemek, oturup ona uzun bakmak vs. olsa da, sözcüğün "tinsel" anlamını veremiyor. Bu sözcük Victor Hugo'nun 1856 da 158 şiirini içeren kitabı " Les Contemplation " nun adıdır. kitabın çekim alanı, şiirin aşk ve genellikle ölümü çağıştıran yanı; Hugo'nun Saine nehrinde boğulan kızı Léopoldine Hugo'ya yazdığı bir "ağıttır". Bu tarifsiz acı yaşantısın yörüngesi oldu giderek. Johan Christian Dahl Ama niye "geceye dair" bu hesaplaşma, bu solgun ay ışığında, d

OXYMORE / ORHAN PAMUK - ANSELME KIEFER

Resim
Böyle bir yazı yazmayı düşünmüyordum; Emin Çetin'nin bir Twitte mesajı ve  altında Hürriyet- Kelebek, konu Orhan Pamuk ve Enselme Kiefer.....ne ilgisi olabilir; iki mediatik kişinin Kelebek diye çok entellektüel bir gazete ek'inde! 60 yıllarının başı olsa gerek, ne zaman yolum Teşvikiye'den geçse; tüm binaların dışında bir lüks konut (biz apartman deriz ama yanlış, anlamı daire'dir.) beni özellikle önünde durdururdu, her kez biraz uzaklaşır tekrar kapının üstündeki yazıya "Pamuk Apartmanı" bakar, yolumu sürdürürdüm, ".. Kanımca bir Adanalı toprak ağasının, zenginin malıdır, işte Türkiye; "ne yazık, bu adamlar biraz kitap okusalar, ne bileyim Orhan Kemal'i, - Bereketli Topraklar Üstünde- , Yaşar Kemal, Orta Direk vs. kendi sömürdükleri o zavallıların gerçeklerini birazcık olsa." Yok, olur mu bunlar karikatürlerdeki tipler, hani Lüks Hayat operetinin dalga geçtiği ağa tipleri, komik ama gerçek." Böylece kendi kendimi bilerken, o