Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

OXYMORE / KİLİNK

Resim
Berna’yla sevişiyoruz bir öğle öncesi. Erken içilen beyaz şarap mı, ılık güneşli bir gün mü, karşıdan Ayazma’dan Arnavutköy’ün üstlerine uzanan yeşillik mi, ötede Boğaz’ın tarifsiz maviliği mi; seviştiğimiz arka odaya kadar uzanan bu mutluluğun nedeni? Bazen şaşırtır insanı, peki nedir insanı yaşamaya çağıran bu esrik mutluluk? Tarifsiz bir doğaya açılımıyla, bugün düşünülemiyecek, üç kuruşa tuttuğumuz bu küçük evi bir kaç yıl sakladık; yalının trafiğinden kaçıp, kızlarımızla geldiğimiz saklı bir mekandı. Vadinin üstünde, Ayazma’nın karşı yamacındaydı. Daha yukarılara uzanan tek yolun bir aşağısındaydı, yani seviştiğimiz arka odanın tek penceresi arada basık bir duvar olmasa yolun içinde olacaktı. Boğaz tepelerinin işgale uğradığı yıllar! Asker kaçağı olduğumu, tüm Avrupa projelerimin yıkıldığını öğrendiğimden bu yana yaşantım da çığrından çıkmıştı; anlamsız yaptıklarımdan biri de kendime absürt duygu alanları yaratmak, iki yıl yapacağım askerliğin verdiği “vertige” le Berna’yla nişa