ART DUBAİ



Hiç ayırım yapmadan, bana ulaşan özellikle sergi haberlerine bir göz gezdiririm, sonra içerik ilgimi çekmiş se galerinin ya da serginin kısa bir analizi yapıp; özellikle günümüzde sanatın albenisinin nerelerde dolaştığına dair kafamda kısa bir gezinti yaparım! Sürekli sergi haberlerini gördüğüm bir galerinin nemene bir galeri olduğunu çıkaramamıştım; Anne Laudel, belki bir Alman galerisi olabilir ama İstanbulda ne işi var? Bu kez araştırdım: sonuçta takma bir isim ve de arka plan yine bir textile ajansı! Peki güzel ama bu kez  Art Dubai'ye katılıyor; Ramazan Can'nın işleriyle:




Dubai'ye gidecek işlerinden bir tanesi de bu, ben çıkartamadım ne olduğunu, kanımca artık bizim sorunumuz değil, yargıyı Araplara bırakalım! Ramazan Can 2016 yaptığı bir söyleyişinde konusunun "şamanizm" olduğu söylüyor ve de konuşmasında, "...bulunduğumuz yüzyıl ve bundan önceki yüzyıllarda bu topraklar üzerinde hüküm sürmüş imparatorluğun izlediği politikalar neticesinde Anadolu Halkının ümmetciliğe ve Araplaşmaya doğru itilmesine gönderme yapmak için kullanabilecek en iyi dilin bu olduğunu düşünüyorum!" Ne yazık bir sanatçı ileride ne yapacağını bilemez ama Araplara tere satmak için Dubai'ye gitmek, eski ön yargılarından vazgeçtiğini kanıtlar.


Küratör Lauréne Perrave Sultan Al Qassemi
İngiliz "contemporary lobisinin" sıkı yönetiminde, onların Dubai'de açtığı galerilerin dümen suyunda organize edilen bu tür fuarların tek amacı para kazanmaktır; tanıdığım bir ingiliz avukat: "..sistemin ne kadar güçlü olduğunu, sanata yatırımın, tamamen küresel bir oyun olduğunu, ama bir türlü araplara kolleksiyonculuğu öğretemediklerini, yine zorla da olsa onlara "modern sanat müzelerinin" turist çekmek adına önemini yavaş yavaş öğrettiklerini" söylemişti!



Ne olursa olsun paranın olağanüstü birikimi, dekora bir kaç kolleksiyoner ismini koyarak, genellikle arab ve de birkaç müslüman ülkeden topladıklarını "çağdaş arab sanatı" olarak dışa tanıtmaları, kendilerin bir kabuk edinmek ve batı müzelerine girmek arzusu kanımca gerçekleşecek. Bu kolleksiyonların en önemlisi Sharjah Emirat Arabs-Barjeel Art Fondation, sultan Al Qassemi'nin!


Sultanın kolleksiyonu 2017 de Paris'de "L'Instıtut du Monde Arabe'" da "100 başeser" olarak sergilendi; gördükten sonra belleğinizde sultan portresiyle sergiden çıkıyorsunuz. Bu adamları manupule edenlerin kendi ınternet sitelerindeki satışa sundukları gariban boyamalar, enayi objeleri yine üstüne büyük fiatlar koyarak tekrar sultan sattıklarını bilmeyen yok! Unutmayalım bu "başeser" damgası, bizim müzayedecilerin de çok kullandıkları bir terimdir; argo ismi "keriz silkelemektir!



Sultan aAl Qassemi

Hayatını sanata adayan artist ve kürotor Zaahirah Muthy
İstanbul'dan malûm bir kaç galerinin "Eldorado" gibi gördüğü ama deneyleri sonucu umduklarını bulamadığı bu tür Araplara özgü fuarların "göz boyama" olduğunu anlatamadım! Daha önce Çin'lilerin "Shangai Contemporary Fuarı"nı Paris "FİAC" karşı açtıklarından bir süre sonra amaçlarının yabancı sanatçıları satın almak değil, kendi sanatçılarını pazarlamak olduğunu ve bu fuarın balon gibi söndüğünü 2015 de izledim! İngiliz lobisi fuarın ciddiyetini yitirip "arabesk" bir şamataya dönüşmesinden şikayetci, sanatın açıkca bir kültür olduğunu, Emira'nın milyarderlerine pentürü öğretmenin deveye hendek atlatmak olduğunu çok iyi biliyorlar. Dubai'nin bu kahrı çekmesinin arkasında "turizm" olduğu bir gerçek; belki herşey bir "SHOPİNG"! Onları ayaklandırırak Osmanlı İmparatorluğunu düşüren ve petrola el koyan İngiliz Empire'nin asırlardır manupule ettiği bu ülkeler,  genel kültürü dışlayıp, "art contemporary" ve "futbol" a yatırım yaptılar; kanımca bunları kavramak için bir bilgi gerekmiyor!

                                                    BENİM ÖNERİLERİM


Bu fotoğrafı bir kaç yıl önce İstanbul'da Cevahir alışveriş merkezideki bir mobilya mağzasından çekmiştim ve amacım bunu olduğu gibi İstanbul Bieenali'nde sergilemekti! Ne yazık Sultan Al Qassemi'yi tanımıyordum o zaman, şimdi gelecekte Art Dubai'ye katılacak bir Türk galerisine proje öneriyorum: "Salon turc modern 2019"

İşte yaşadığımız "absürt"

Kısaca anlattıklarım çağımızda artık "absürt" ün giderek  gerçek ve normale dönüştüğünü  ve de artık yargılarımızı da ona göre yapmamızın bir çevirisidir. Geo-politik bakışla bu ülkelerin petrolle aşırı zenginleşmelerini izleyen bundan payını alan , danışmanlığını yapan yine başında bu ülkelere bağımlı özgürlüklerini veren İngiltere , onlara sanatın gerekliliğini nasıl oldu da "empose"etti , bilinmez ! Transcontinentales dergisinde Ami Moghadam bunu "bu ülkelere batı sanat eserlerini sokarken , ne-mene bir alış-verişten kimsenin haberi yoktu , bir süre sonra sanatın önemli bir para yatırımı olduğunu öğrendiklerinde, kendi expert'lerinin de olması için Londra'ya burs verdiler." 2002 de William Laurie Dubai uluslararası yatırım merkezine "Christie" yi açıyor , beraberinde on galeri de buraya yerleşiyor . İngiliz'ler şunu çok iyi biliyorlar ki "contemporary" bir sirktir ; kültür gerekmez lüks bir araba alırken , kendi geleneklerinde "misyonerlik" ya da "sömürgecilik" deneyimlerinden gelen birikimle , bu insanları kendi komplekslerinden arındırıp ama deveyi terk etmeden modern sanat'ın çekim alanına sokabilmekti .













Yorumlar

  1. UTKU BEYEFENDİ...BENDENİZ GİBİ GARİBAN BİR YAZARA EN SON MÖSYÖ LEBEDEF DEMEK LÜTFUNDA BULUNDUNUZ.TÜM İLTİFATLARINIZA KATILIRIM. BAŞKA ŞANSIM YOK ZATEN. HELE BU SERGİLERLE İLGİLİ GÖRÜŞÜNÜZE TÜM KALBİMLE...ANLAYAMADIĞIM ARAPLARIN NE İŞİ VAR SERGİLERDE...YÜREĞİMDEN...KONUŞURUZ...

    YanıtlaSil
  2. Sayin Ustadimiz UTKU,
    kaleminizden tekrar bal damlamis.
    Sevgiler ve selamlar.
    Apartiman Mehmet Tamar.

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. PAŞAM...POST MODERN AYAKLARLA ÖZELLİKLE RESMİ VE HEYKELİ DEJENERE EDİYORLAR...VE CONTANPORENT AYAKLARLA SERGİLERDE BU ÇAKALLIĞA ALET OLUYOR VE ÇANAK AÇIYOR ŞÜPHESİZ...ANCAK BU EDEBİYAT VE ROMAN VE ÖYKÜLERDE PEK OLMUYOR VE OLAMIYOR. POST MODERN ADAMLARDA AKILLI VE SANATÇI. ÖRNEĞİN PAUL AUSTER,BORGES,DERİDA,JAMES JOYSE...İLK AKLIMA GELENLER. ÜSTELİK RESİM VE HEYKELDE SENİN BANA ÖĞRETTİĞİN GOYA,DALİ,UTRİLLO,MODİGLİANİ,REMRAND.VALASKEZ...GİBİ BABA DEHALAR VAR,BUNLARA AYIP OLUMUYORMU..BUGÜN KANAL 24 FRANCE DA UZMLEDİM. PATRİCK CHAVE DİYE BİR DALLAMA ÇİKOLATALARDAN HEYKEL YAPI ONLARI YİYOR FALAN...SAİM BUGAYIN KEMİKLERİ SIZLIYOR. VE GALERİLER BUNLARA ÇANAK TUTUYOR,ÇOOK HATLISIN ÜSTADA.BUNLARI BANA SEN ÖĞRETTİN...NE DİYORSUN... KİTABIN YAZISINI BULAMADIM TEKRAR GÖNDER.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

UTKU VARLIK - SANAT AYRICALIKTIR / HELİN KAYA

GÜLÜNÇ BİR ADAMIN DÜŞÜ - BEDRİ BAYKAM