OXYMORE/MİGREN


OXYMORE/MİGREN
Geçen hafta Paris’den İstanbul’a geliyorum. 46 yıldır bu gidiş gelişler, artık uzakla yakını iyice ters yüz etti; artık uzak ve nostalji yok, anladık.Son bir kaç ay’a kadar, uçağa girerken kapının önündeki gazetelere saldırılır, gazete tomarlarının içinde nezaket için konmuş “okunabilecek gazeteler” aranırdı;  ama yönetimin dağıtımına saygı duymak şartıyla; örneğin yüz adet Hürriyet, Milliyet vs. , on tane Cumhuriyet ama giderek ikiye düşmüştü. Bu kez tanımadığım bir sürü gazeteye  bakarken, Aydınlık gazetesini buldum, neyse; içinde o günlerde başlayan “Contemporary İstanbul” üstüne bir sayfa ayrılmıştı. İçinde fuarı organize edenlerin övgüleri ki bu “ nemene sanat “ kendi varoluşlarına da yakışıyordu. Süse ve takıya dönüşen dış kompleksli bu fuarın “CI program direktörü: Marcus Graf; Collectors’ Stories’de “..uluslararası platformda çağdaş sanatla ilgili vs. laflar ederken şaşırtıcı ve ne büyük bir kompleksin sonucu para çekmek için yapılan bu “manupulation”lardan sonra oturup bir tuvali nasıl boyayabilirsiniz?
Konudan da fazla uzaklaşmadan, aynı sayfada başı türbanlı sanatçı bir bayan şöyle diyor: “ -…güncele ayak uydurmaya çalışarak çağdaş sanata yöneliyorum” vs. Fatma Zeynep Çilek tüm bunları söylerken yaptığı serinin adını da HİÇ koymuş yani geçen mayıs ayında Bozlu Art Project’de yaptığım serginin adı! Kendisine sergimi görüp görmediğini sordum, yanıtlamadı, olabilir ama bir takım kaligrafik formları kopya ederek artık suyu çıkmış bir benzetmeyi “akım” olarak alırsan, varoluşunla 21 yüzyılda değilsen, seninle böyle dalga geçerler:




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

UTKU VARLIK - SANAT AYRICALIKTIR / HELİN KAYA

GÜLÜNÇ BİR ADAMIN DÜŞÜ - BEDRİ BAYKAM