Kayıtlar

Aralık, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HAYAL MÜZELERİ / ERWIN BLUMENFELD

Resim
Elwin Blumenfeld Fotoğraf sanatının günümüze dek geçirdiği evrim, teknik dilinin yeniden yazılışı, "numerique" olarak herkesin kullanabileceği bir araç olması; görselin içeriğini, imgeyi görsele aktarmak adına oluşan, imgeyi pelicul'e geçiren ve de hiç bir zaman çözemediğim bu simyanın, bu meteforun anakronolojik sürecinde bazı isimler unutulmuyor. Nedense Elwin Blumenfield'i çok az kişi anımsar. Elwin Blumenveld 1930 yılında Almanya'dan Hollanda'ya geçtiğinde bir fotoğraf düşüncesi yaratmak, onun teknik işlevini, kendi kişiliğini ve de kurguya yönelik içeriğinde ne yapacağını planlıyor ve de ileriye dönük etkilere kapısını açıyordu.Dadaist'lerin desen ve kolaj tekniği onu ister istemez surréalistlere yaklaştırdı. 1936 da Paris'e yerleştiğinde düşlediği çevreyi bulmuştu; Man Ray'ın karanlık odada deneyimleri giderek onun da bir süre sonra tekniğinde etkin olmaya başladığında yeni bir çevre de kendiliğinden  oluşmuştu. İkinci

DİOPTRİCS/IŞIĞIN KIRILDIĞI YER

Resim
"Virga Deliği" gökyüzünde belki çok az karşılaşağımız bir fenomen; sanki evrene açılan bir pencere, oradan çıkıp sonsuza yola çıkmak, bize söz verilen cennete gitmek, gök kuşağını aşarak kendini geçmek mi acaba? . Oysa bu biosphere'in bize sunduğu tüm mucizeleri ne kadar biliyoruz; bulutların nereye gittiğinden bile haberimiz yok! Açıklamaya çalışırsak; doğada çok az rastlanan bu gösteri, ısının ani değişimi sonucu oluşuyor ve küçük su damlacıklarından oluşan bulutların oluşturduğu parselin dışı, aniden donup kristalleşirken; içi aynı ısıda kalıyor. kendiliğinden oluşan bu tablonun al benisi de ışığın kristalleşme sonucu, onun içinden geçen bir gök kuşağı. İlk kez görüldüğü yerin ismi verilmiş, Avusturalya'da. Eski çağların ressamlarına rastlasaydı, içerikte görürdük, gök her zaman şaşırttı bizi ve şimdi daha dikkatli bakıyorum gökyüzüne, bir gün bu pencereden çıkıp gitmek için. Doğa gözümüzü çekmek adına kendi oyunlarını oynarken, aynen bir çin ata