delirmemek elde değil !
Geçenlerde Roman Opalka 'nın ölüm haberini okuduğumda , aklımdan ister istemez son tuvalinin üstüne yazdığı son sayı geldi , 1965 de 1 den başladığına göre , 2011 de tuvale son olarak hangi rakkamı yazdı. Opalka'yı tanımamak çok normal çünkü çağdaş sanat dediğimiz ve de ne olduğunu tanımlayamadığımız bir nevi " sirk " olmaktan bir yana , her türlü " marginalité " yi de artiste ya da " plasticien " tanımıyla kendi bünyesinde topladığı için , bir toplama kampı görüntüsünü andırıyor . Opalka hiç olmazsa yaptığı bu uç işi tuval üstünde yapıyordu. 1965 de Varşova kültür ve sanat merkezini yönettiği sürelerde bir gün eşini kahvede beklerken , aklına bir " zaman manifestasyonu " yapmak , zamanın varoluşununu ; başlangıçla sonuç arasındakı değişimi , insana özgü aşınımındaki son olarak ölümü içermesi , aşınımındaki duygu alanlarının ters yüz edilememesi giderek zamanla bir hesaplaşma yapmak geliyor . Bu karar alındığında çalışma beyaz fon