ŞEFİK BURSALI - anı -
Şefik Bursalı için yapılan bu anıt-heykeli görmeseydim, tekrar “anıların” kapısı açılmayacaktı. Durup dururken belleğimde yaşanmışlık tekrar alt-üst oluyor ve de beraberinde birbirine dokunan ne varsa su yüzeyinde: Türk dili bir step dili olduğu için, her konuda olduğu gibi sanat ve resimde de yabancı dillerdeki sözcüklerle doludur; örneğin Akademi’de: eskiz, desen, pentür, galeri vs. Küçük bir sözlüküğü doldurur! “Cour de Soir” da fransızcadan gelmedir, “akşamları 18-19 saatlerinde çıplak modelden desen çalışma atölyesi” ama genelde bu saatte kimse kalmazdı okulda. İşte bu atölyenin hocası Şefik Bursalı’ydı. Çok kısa boyu nedeniyle ya sa sesi, belki de tarifsiz bir “unutulmuşluğun” hesaplaşması; - kendinle de olabilir - çok konuşması; nedeni - bence - resim atölyesi verilmemesi onu ikinci plana atmıştı. Ötekiler: Cemal Tollu, Nurullah Berk, Zeki Faik, Ali Çelebi, Cevat Dereli, Bedri Rahmi en sonra Neşet Günal, niçin Şefik Bursalı’y gerektiği gibi davranmadılar, “farkına bile varma