RAQUIEM POUR UN C.
Acaba sanatçı olmak bir ayrıcalık mı? Tamam ölüm bir kurtuluş, senin adın yazılı bir kapıdan çıkış ve gidiş ve dönüş yok ama geride bir yaşanmışlık kalıyor ve ben buna “yaşanmışlığın arka odaları” diyorum, gerçeğin sandıklarda naftalin kokan başka bir gerçeği, her dönemde değiştirilen kurumuş kabuklar, kirli çamaşırlar ve de içinden sararmış fotoğraflar taşmış bir albüm, babasının gönderdiği mektuplar, iple bağlı…. Yazar bir kızcağız, “ölümden” korktuğunu ve onu yazarak korkunu biraz da olsa; şu öldü, bu öldü diye kendini teselli ettiğin bir listeyi seni “şair” ve bu karalamayı da “şiir” olarak yayınlamış; unutmayalım bu hanım Mehmet Nazım’ın bilmiyorum hangi histeriyle onun içeriğine girip, Mehmet’in gizemine “kibrit suyu” dökmüştü ve ben de ona naifçe inanarak - gerçekte ona değil, bana ona yaşanmışlık adına yardım etmemi rica eden Gündüz Vassaf’a inanarak! Sonuçta kitap çıktıktan sonra, yardımlarım adına kitabı gönderme zahmetinde de bulunmadı! Geçelim. Bir başka kişi: Çağda...