Sanatın Çağdaş Sefaleti ya da CNAP

Franck Scurti 
Telerema dergisinde Yasmina Youssi imzasıyla yayınlanan " Fransa'nın en büyük müzesi ne işe yarıyor "başlığındaki araştırma, şu ana kadar bu konudaki görüşlerimin ve analizlerimin çok üstünde ve de istatistik açıdan da " çağdaş sanat " sloganıyla ne dümenler çevrildiği ve nasıl para kazanıldığının da önemli bir belgesi . CNAP " Le fonds D'Art Contemporain " , devletin çağdaş sanatı deslemek ve müzelere yönelik ayırdığı önemli bir fon . Başlıbaşına bir kurum , devletin başındaki buna bağlı tüm bakanlıkları , contemporain , modern , conceptuel  vs. sloganlarıyla uyutup , onların parasını çeken , contemporary'nin uluslararası lobisinin emrinde , belli başlı galerilerin ve ünlü kolleksiyonerlerin dikte ettirdiği , sanatın tüm dallarını kapsayan ; Görsel Sanatlar : peinture , sculpture , photographi , installatin , video , multmédia , art graphique , design vs. Satın alıp ya da " commande publique " yani sipariş vererek , yıllardır 100 000 nin üstünde biriken " yapıtlar " ,  kendi deyimleriyle bir "çıfırt çarşısı " oluşturmuş ve de  şimdi bir " autodestruction " aşamasında yani kendi kendini yok ediyor bu sanat eserleri . Zaman aşınımının da etkilediği kimyasal tepki ; plastik , her türlü chimique yapıştırıcılar , şeker , un , plastik köpük genellikle çöplerle yapılan instalationlar vs , Paris'in civar banlieue'lerindeki çesitli depolarda 30 000 objet stok edilmiş , diğer 53 000  objet'de kiliselere , elçiliklere ve devlet dairelerine ödünç verilmiş. Göze - dişe dokunanları müzelere koyup göstermek istiyorlar ama çok önemli bir restauration gerekliliği bunu geciktiriyor. Uzaktan bakıldığında , devletin sanatcıya mali olarak el uzatması , işini satın alması çok güzel bir tavır ama rahat para kazanmanın en doğru yolu olan aracılık , deynekcilik , expert , uluslararası kartvizit taşıyan , sözü geçen galericiler , sanat kurumları yöneticileri ve de tüm sivri akıllılar tarafından bütceye el koyup, CNAP'ın satın alma komisyonun  kontrol altına aldıklarını herkes biliyor ama kale o kadar iyi korunuyor ki haddine mi düşmüş bu konuda bir sitemde bulunmak. Fransız ihtilaliyle başlamış sanatcıya el uzatmak , 1976 yılına gelinceye dek daha " conceptuel " işin içinde değildi , daha çok tablo , heykel ve çok az fotoğraf  - bugünkü " hystrérie " daha başlamamıştı fotoğrafta- bunların içinde bir takım önemli isimler bulunsa da yüzde doksanı eş dostan alınan bir takım " kabuklar ". Büyük skandal ,  Sosyalistlerin 1981 yılında ikdara gelmeleriyle başlıyor ; Kültür Bakanı Jack Lang, 300 ün üstünde " commande " ı kendi yakın dostu " plasticien " , ve çevresine dağıtıyor . Bunu çok iyi izlediğim için - görmemek olanaksızdı çünkü tüm Paris'i donattılar bu çirkinliklerle ;


Colonnes de Buren - Palais - Royal
Kimler yoktu dağıtımda ; tüm "plasticien akbabalar " , politikaya soyunmuş sanatla uzak yakın ilişkisi olmayanla da nasibini aldı , verilen sipariş adam başı 100 000 euro olarak ödendi . 
Tekrar CNAP'a gelirsek ; MNAM/ Centre Pompidou satın-alma komisyonu başkanı Emma Lavigne , çevreden ya da üst düzeyden gelen "adam-kotarma " sisteminine müdehale etmenin güçlüğünden söz ediyor , ünlü kolleksiyonerlerin ve de onlara deynekcilik yapan galerilerin " star-sistem " düzeni giderek CNAP'ı üvey evlat durumuna düşürmesi yani "  düşenleri sen topla " gibi ." Plastıcien - Galeri - CNAP "arasındaki satış fiatı üstüne olan hırlaşmalar basına yansıdığı zaman , kimin niçin dalaştığı bilinmediği için üstünde durulmuyor , halk da tüm bu paraların kendi cebinden çıktığının farkında değil.


Franc Scuti/ Empty World 2
Anne de Villepoix bir galerici olarak bu " pastadan " her zaman payını almış , ta ki galeri sanatcısı Franc Scuti , Empty World 2  , içi yaldız , siyah kayışlı seramiklerini CNAP'a 70 000 euro'ya satmış oysa galeri fiatı 90 000 euro olarak sergilenmiş , bu ara plasticien de galeriyi terk ediyor . Hem sanatcısından hem de komisyonundan olan Madame villepoix , CNAP'ı yererken , Patronu Richard Lagrange'da " kendilerinin çoğunlukla galeri -sanatcı anlaşmazlığı arasında kaldıklarından yeğiniyor. Örneğin 2010 kadar 30 yıl bu komisyonun tek sorumlusu, genellikle fotoğraf konusunda : Agnes de Gouvion Saint-Cyr , şimdi danışman olarak galerilerle çalışıyor , Fnac'ın fotoğraf kolleksiyonunu yönetiyor , kendisi hakkında söylenen " hiç kimse 30 yıl bir konuda "dediği dedik " olamaz , demek ki oluyor ve hala düdüğü ötüyor . Eski kültür bakanlarından Jean Jacques Aillagon , daha önce George Pompidou müzesi yöneticiliği  daha sonra François Pinauld kolleksiyonu danışmanlığı , son olarak da Versailles sarayını yönetiyor ki bu sarayı çağdaş plasticienlere açan şahsen kendisidir. Peki kimdir bu sanatcılar ? yanıt : daha önce yönettiği kolleksiyonun flaş isimleri örneğin Jeff Koons , Bertrand Lavier , Takashi Murakami :

Bertland Lavier/ versailles

Takashi Murakamı/ Versailles

Jeff Koons/Versailles
Tüm anlatıklarım sanatın bir göz-boyamacılık olmasından öte, arkasındaki paraya yönelik uluslararası gücü , hiç bir sınır tanımayan , kendi tarihini kendi yazan , politikayı yöneten bir güç . CNAP'ın satın alıp , depolarda çürüyen çöpleri, bu pazarın saraylarda sergilediklerinden daha kötü değildir bence.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

GÜLÜNÇ BİR ADAMIN DÜŞÜ - BEDRİ BAYKAM

UTKU VARLIK - SANAT AYRICALIKTIR / HELİN KAYA