CAMERA OBSCURA: ÇAĞDAŞ SANAT BİR OLİGARŞİ'DİR

 


                                                            KUZULARIN SESSİZLİĞİ

Bir saptanma değil, karşı oluş ve yargılama açısı o kadar baskın ki karşı bir şey söylemek istiyorsun; aynen politikada  olduğu gibi demokratik yollarla geldiğini savunan bir diktatöre karşı yumruğunu kaldıramıyorsun, seni azarlayan patronun karşısında boynunu büküyorsun; paralarıyla sanata bulaşmış enayi milyarderleri eleştiremiyorsun! Evet, dik kafa, ukelâ geçinen Fransız entellektüel ve sanat eleştirmenleri, sanat düşünürleri tüm media, yazılı basın ve de Devlet; Sanatı manipüle eden, kim aklınıza gelirse "contemporary" adına Francois Pinault'un yaptığı "cehalet'e" kimse ağzını açamıyor ve adam doymuyor, bu ağaç ticareti yaparak milyarder olan Broton bir köylü, kültürü yapan bir arınmadan geçmemiş; ekonomik alanda başka bir boyuta geçtiğinde, parasıyla koleksiyoner olmak; bunu iyi yapanlara özel bir kişilik uluslararası bir çekim alanı yaratıyor - kompleks giderici - 80 yıllarında ilk satın aldığı Jeff Koons, bugün onun yıldızı ve de ikisi de gerçek sanatı oluşturan genel kültürden habersiz! Özellikle "çağdaş Sanat" onun sevdiği büyük bir panayır; bunu iyi kullanan kazanır; o da bunu iyi biliyor: Truva atı misali bu kaleye nasıl gireceksin? Adam uyanık hiç bir hesap yapmadan İngilizlerin elindeki uluslararası büyük satış evlerini: Sotheb's ve Christh's ve Philip's milyarlara satın aldı amaç Paris'i ele geçirmekti ama o yıllaradaki politik tavırla uyuşmazlık çıkınca "L'ile Seguin" elinden kaçtı ve Paris'e göz-dağı vermek için düşünü Venedik'te gerçekleştirdi! Savaşı kazanınca onu Paris'e çağırdılar ve hatayı onarmak adına bu tarihi "Bourse de Commerce" sarayını  60 yıllığına şahsına takdim edildi, Paris Belediyesi Reisi Anne Hidalgo tarafından! Nasıl paranın gücüyle "olamamazlığı çökertmek", tarihi mekanların dokunulmazlığını hiç'e saymak, giderek İtalya'yı bile tersine çevirmek;Venedik'deki harika mekanları: Palazzo Grassi ve Porta della Dogana'yı da Çağdaş Sanat diye kirletmek!


                                                                        URS FICHER









OLİGARŞİ

François Pinault'nun kurgularından en önemlisi: bu "çağdaş Sanat imparatorluğunun" üst yapıda giderek ülkenin "bürokratik" sistemine bağımlı olduğunu, bu yolun politik gücü eline geçirmeden istediği gibi olamayacağını başından anlamıştı; önce eski kültür bakanları; onları ele geçirerek- örneğin sağ kolu Jean Jacques Aillagon -  ve de gelmiş geçmiş modern müze yöneticileri, devletin kurduğu çağdaş sanatı desteklemek adına para akıtan FRAC ve ona bağlı bölgesel 12 "Çağdaş Sanat Müzesi", sistemi! Kendi kolleksiyonu 10.000 - tüm topladığı ne mene obje - giderek meta olarak güncel değer kazanıyor, bu "global değer" oluşturmak! Unutmayalım aktif olarak bir değer yargıcı yine kendisi, uluslararası ünlü satışevleri yine kendi yönetimi altında, onun haberi olmadan "kuş uçamaz". Örneğin Jeff Koons milyonlara satılıyorsa, bunu kurgulayan yine o!


Bugünlerde Fransa'da "Patrimoine" - tarihi mekanlar - haftası; normal olarak gezilemeyen tüm mekanlar görücüye açık! Gazetede bir ilan gözümde çarptı: Paris'in göbeğinde tarihi Laennec Hastanesi ki uzun yıllardır kapalıydı ve bir restauration çalışması vardı son geçtiğimde; bu ilanda açılmış ve François Pinault tarafından satın alınıp uluslararası ünlü şirketi Kering'in merkezi olmuş,! İşte bu Patrimoine günlerinde herkese açık ve de onun koleksiyonundan bir seçkiyle, binayı görmeye geleceklere sunuluyor.






Yorumlar

  1. Hiç değilse orada oyun sanat alanında oynanıyor ve Pinault, iyi veya kötü, kendi yaratıcılığıyla kazanıyor, bir tür poker oynuyor.

    YanıtlaSil
  2. Ama bu "göz boyama" ülkenin eğitim, sanat, kültüre özgü tüm sistemini de çaktırmadan yönetiyor, örneğin Akademie des Beaux Arts, tüm müzeler ve kültür bakanlığı bu adamın elinde! Nasıl bizde kültüre özgü her sistemi Dinayet'e bağlamak arzusuyla çakışıyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayin Ustadim Utku,zannedersem yerden goge haklisin.Isin kotusu Pinault dan baskalari da var.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

GÜLÜNÇ BİR ADAMIN DÜŞÜ - BEDRİ BAYKAM

UTKU VARLIK - SANAT AYRICALIKTIR / HELİN KAYA