OXYMORE/ GÜNLÜKLER

NEVİN
El Greko / Toledo
Gün geçmiyor yeni bir olay sizi şaşırtmasın ya da ilgilendirmesin; bu olanaksız. Asırlar geçti bu hıza ulaşabilmemiz için, bugün haberler anında geliyor; iyi, kötü ama olağan değil. İki gün önce Ankara'dan, Şenay Yener telefon etti; üzüleceğim bir haberi ulaştırdı: "yakın dostum Nevin Ünalın beyin kanamasından ölmüştü", Internet'te okumuş ama hiç bir detay yok. Araştırırken akşam oldu ama eşi Mimar Çetin'e telefon etmeye elim varmadı. Ertesin gün Çetin beni aradı, Toledo'dan telefon ediyordu ve Nevin orada ölmüştü. Şaşırdım, iki söz söyledim ona; " Toledo biraz benim kentim, ben ölmek isterdim orada, eğer ölüm bir yazgıysa Nevin ne kadar şanslı, sonuç olarak kim çağırmıştı onu Toledo'ya? Niçin Bodrum değil ya da her hangi bir yaz kenti? Bu kez Toledo'ya gitmek için başka bir neden oluştu; El Greco'ya sahip çıkan Marquis de Villena'nın sarayını araştıracaktım, Nevin'de oralarda olur kanımca.

                                                   VERMEER'İN YENİ BİR TABLOSU

Vermeer/ Saint Praxéde 1655


1938 Rottardan Boymans Müzesi direktörü ve restaratörü sahte Vermeer'le
Daha önce anlatmıştım Han Van Meegeren'in yaptığı sahte Vermeer'in öyküsünü; nasıl oldu da o günün ünlü Vermeer expert'leri, tablo satıcıları, kolleksiyonerleri ve de Göring'e kadar  bu "komik" tabloyu gerçek diye onayladılar? Evet resim görsel bir alışveriştir, herkes onunla bir diyalog'a girebilir; alır duvarına asar ama pentürün uç noktalarındaki "resim tarihini" yazanlar için başka bir göz gerekir; o pentürü var eden boyanın serüveni çözmeye, unutmayalım "teknik bir dildir". Resimde Sahtecilik öyle boyutlara ulaştı ki bugün dünya müzelerindeki bir çok tablonun sahteliği de kabullenmiş oldu; karttan şato misali, kimse de en alttaki kartı çekmek istemez. Rubens'den Titian'a eski resim sahteciliği bir yana, ünlü İspanyol copiste ekolü, İngiliz resminin sahtecisi Tom Keating, Amerika'da zengin evlerinde ve müzelerde asılı yüzlerce Matisse, Picasso; Fernand Legro tarafından ünlü experte'lerin mühürüyle satılmıştır. Bunların içinde çok ilginç olanlar; ünlü Çin ressamı Zhang Daqıan'nın 1957 de yaptığı  Tang Dynastisine ait bir geleneksel Çin resminin bir şaheridir:
Zhang Daqian / kopya- pentür 12 yüzyıl
Newyork Metropoliten Museum of Art'da asılıdır. Unutmamak gerekir yakın bir zaman önce ölmüş bu çinli ressamın bir eseri 2011 yılında rekor fiata; 550 milyon dolara satıldı. Bu konu açıkca tartışılır ama yaptığı bu kopyada 12 yüzyıl geleneksel çin resminin malzeme değerleri de göz önüne alınıyor.Bize en yakın sahtecilik olayı daha önce Blog'da söz ettiğim Beltracchi'nin, uzun yıllar resim tekniğini ve galericiliği yakından izledikten sonra açık kapıdan girip, MoMa, Newyork modern müzesinden ünlü kolleksiyonerlere, Sotheby's ve Christies gibi resmi manupulé eden büyük şirketlere kadar resim satması ve şüphenildiğinde bile çok az bir kanıt sonucu kısa bir süre hapse atılmasına benim aklım ermiyor. Max Ernst uzmanı  Paris Modern Müzesi Beabourg' un direktörü Werner Spies'n katkılarıyla ünlü kolleksiyoner Daniel Filipacchi, Max Ernst'in "La Forét" tablosunu 7 milyon dolara satın aldığında, kimsenin Beltracchi'den haberi yoktu. Konunu Vermmer'le bağlantısı:Beltracchi'yi ele veren ufak detay; Heinrich Campendonk bir Alman ressam ressamı  1957 de ölüyor ve de Alman'yada çok aranıyor, bu da Beltracchi'i için güzel bir konu, rahatca "sahtelenir".

Heinrich Kampendonk/ Kırmızı Atlı Tablo
Beltracchi'nin ani zenginleşmesinden şüphelenen bazı ünlü tablo satıcıları, sonuçta tabloların geldiği söylenen kaynağın fictif olduğunu yakaladıktan sonra MoMa'nın sergilediği "Kırmızı Atlar" tablosunda yapılan labaratuar analizleri sonucu, tabloda kullanılan "Titan Beyazı"nın tablonun yapılış tarihinde( 1914 ) bilinmediği kanıtlanıyor ve Beltracchi hapisi boyluyor.
Vermeer'in bu tablosu " Saint Praxéde" 1655, bir süpriz değil, biliniyordu ama özel bir kolleksiyonda olduğu için saklanmıştı. Geçen nisan ayında ölen milyarder Barbara Piasecka Johnson'nun öyküsü tablo kadar ilginç; Polonya'lı bir köylü kızı, önce Wroclaw'da sanat tarihi okuyup İtalya'ya sonrada Amerika'ya göç ediyor. Güzel bir kadın olması onun kaderini yönlendiriyor, New Jersey'de Ünlü aile "eczacılıkla" tanınmış Johnson & johnson'ların residence'sına ahçı olarak girdikten bir süre sonra 1971 de, tek varis John Seward Johnson'la evleniyor, kendisi 34 , Johnson ise 76 yaşında. Sanat tarihi okuduğu için resim sevgisine bütün kapılar açılıyor, kısa zamanda çok önemli bir kolleksiyon oluşturuyor. 1983 de eşinin ölümüyle bu kolleksiyon: "Rubens, Zurberan, Cantarini, Monet, Picasso, Vinci'nin desenleriyle daha da zenginleştirip, dünya müzelerine yönlendiriyor. Ayrıca dindar yönüyle de kiliselere yaptığı bağışlar önemlidir. Bu tablo uzun yıllar tanınmamış bir İtalyan ressamı Toscan Felice Fichrelli (1607-1660) den bir kopya olarak düşünülüyordu. Tablonun altındaki imza "Meer 1655", Bilmediğimiz bazı karanlık noktalar Vermeer acaba bir İtalya gezisi yaptımı? Bilmiyoruz. La Haye müzesi tarafından repertuara alınmıştı ama müzenin expére'i bu konuda biraz şüpheliydi; .." bunu Vermeer'e atamak biraz şüpheli, bence "médiocre" bir ressamın yaptığı ikinci sınıf bir kopya" olarak yorumlamıştı. Bazı ünlü kataloglarda bu tablodan katiyen söz edilmez. Bu genel şüphe, Rijkmuseum ve Amsterdam özgür üniversitesini önemli bir teknik araştırmaya yöneltti; varılan sonuç tuvalin hazırlanmasında yapılan işlem, fondaki katmanlarda kullanılan "le blanc de Plombe" yani kurşun beyazı, Vermeer'in 30 a yakın tüm tablolarıyla aynı teknik. Ressamın gençlik dönemindeki başka bir resim;" Diane et ses compagnes " kurşun beyazı" kullanılarak aynı tekniği içeriyor.

Vermeer / Diane et ses compagnes
Resimde beyazın serüveni çok ilginçtir; ilk önce "blanc de plomb" ki "la céruze" de denir, anlaşıldığı gibi kurşun içerir. Gezegen "saturn"e ithafen "satürn beyazı" da denir. Asetik asitinin kurşun içeren katmanlara püskürtülerek -hollanda metodu-  elde edilen bu beyazın resimde örtücü olması nedeniyle tuval ya da panoyu resimden önce hazırlamak için kullanılırdı. Bir süre sonra bu boyanın toxquie, zehirli olduğu anlaşıldı, Kurşundan kaynaklanan bu hastalığın ismi "saturnisme", Kurşunun sinir sistemine ve de kemiklere yaptığı önemli etkiler bir çok ünlü ressamın ölüm nedeni oldu; Caravage, Diaz de la Pana, Goya vs. Van Gogh'u delirten de yine bu hastalıktır. Bugün Parkinson hastalığı da uzak yakın bilmeden organizmaya karışan toxquie metallerin sonucudur. 1909 da Fransa'da yasaklanıyor. Biraz önce söz ettiğim Beltracchie' ele veren "titan beyazı" piyasaya 1920 de çıkıyor. Katiyen zamanla sararmayan, opaque, çatlamayan ve günümüzde ilaçdan kozmetiğe, diş macununa kadar her yerde kullanılan bu beyaz, "tetrogana" mineralinden elde ediliyor, dioxyne de titan, oksijen ve titan içeriyor. Beyazlar genellikle topraktan çıkartıldıkları yere göre de adlandırırlar, örneğin; cassé, Meudon beyazı, İspanya beyazı, Troye beyazı vs.
Modernlik fenomeniyle resmin dilinden ve tekniğinden uzaklaştık. Amaç resim üretmek oldu, yapmak değil. Resim öğretisinde desen ve resim tekniği dersi kaldırıldı. Kolaylıkla kullandığımız hazır malzemeler zamana dayanamıyacaklar, boyayı yaratan pigmen da doğadan hızla yok oluyor. Oturup " evrendeki öteki gezegenlerde bilmediğimiz hangi pigmanlar vardır? " düşünü kuruyoruz!








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

UTKU VARLIK - SANAT AYRICALIKTIR / HELİN KAYA

GÜLÜNÇ BİR ADAMIN DÜŞÜ - BEDRİ BAYKAM