BİR KİTAP KAPAĞININ ALBENİSİ



Internet’in daha olmadığı yıllar, büyük kitapevlerinin önce vitrinlerinin önünde dururdum: anlatılmaz bir merak, önce gözün hızla taradığı geniş açı görüntü, yavaşça onun seçkisinin odakladığı kitaplar üstüne zum yapar, eğer bir flaş çakmış sa içeriye girip o kitabı eline almak, seni çekim alanına götüren kapağı alıcı gözüyle incelemek ama kitabın yazarı, içeriği önce ikinci planda olsa bile! Çoğu kez yanılmadım; beni çağıran kitaplar genellikle iyi kitaplar olurdu.


Bu demek değil ki kapağı gerektiği gibi düşünülmemiş kitap kalitesizdir; ne yazık çoğu yayıncılar bilerek buna boş verir; çünkü onların markalarına güvencesi , kitabın içi mi dışı mı yargısını  silmiştir, örneğin Gallimard yayınevinin kitaplarında grafik endişe aranmaz, kabullenmişiz; bizim Milli Eğitim Klasiklerin'de de öyle; artık o kapak içimize sinmiştir

Kültür Bakanlığı Dünya klsıkleri 1961
Her zaman denk gelmez, editör'ün sevdiği bir ressama: "..şu kitabı resimler misin? " eğer çakışır sa çok güzel örneklerini gördük; işte satın alırken heyecanlandığım ve hiç bir zaman albenisini yitirmemiş bir kitap:

Kapak: Orhan Peker / Yeditepe yayınları 1957



Fransa'da modern ya da klasik kitaplar belli devinimleri sonucu, bir süre sonra daha da yayılması için "forma poche" olarak ucuz bir fiatla tekrar yayınlanır, bu da kitaba ikinci bir devinim getirdi gibi kapakta da değişikliklere başka bir açılım getirir: Örneğin Maupassant bir yazar olarak tüm kitapları bir "vision" içerir; bana kapak resimleme tutkusu vermiştir her zaman, "Bir Hayat"''ın bu kapağını gördüğümde, belki içeriği bu kadar yakışan bir resim her zaman olamaz demiştim; Vilhelm Hammershoi'ın dünyası sanki kitapla çakışmıştı!

Vilhelm Hammershoıe/ edition Folio
80 yılları Almanya'nın belki en ilginç yıllarıdır: İki Almanya ve ortada Berlin ve de Türkiye'den göçün daha çıvıklaşmadığı yıllar! İşte o yıllar Berlin kültür adına bir çekim alanı yaratıyor; Senato'nun dağıttığı burslar bir yana, uluslararası sanatçı, entellektüel göçü; hızla zenginleşen Federal Almanya'dan payını almaya geliyor. İlk kez sergimi götürdüğüm Stuttgart'da karşılaştığım Türk komünetisi, kadim dostlarım Yüksel ve İnci Pazarkaya, bu 80 yıllarını bende ölümsüz kıldı. Öteki kentler, Berlin, Nürnberg, Hambourg - oraya heykeli dikilmesi gereken Deniz Kavukcuoğlu - vs. Berlin'de yaşayan Aras Ören, önemli bir yayınevinden çıkacak kitabı için benden bir görsel istemişti; ilginç o günlerde yaşadığım "antik yıkıntılar" içerik olarak da denk düşmüştü, gönderdim. Şaşırtıcı: altı ay sonra postadan çıkan kitap ve 730 DM. beklemediğim bir süpriz oldu! gerçekten ayda iki kapak yapsanız rahatça yaşayabilirdiniz! Bir süre sonra 400 DM. gelince, gerçekten anladım, kültür neden heryerde yeşermiyor!

Kapak Utku Varlık 1987
Yine o yıllar yine Nürnberg'de Yüksel'in de içinde olduğu Dağyeli Yayınevi için iki kitap kapağı ve yayınevinin sergi salonu Galerie Anatolia'da  bir sergi yaptım, Yıldırım Dağyeli kültür ve politika adına çok aktif bir kişilikti, kanımca o yıllardaki bize özgü "synergie" bugün yok oldu, herşey gibi!


Kapak: Utku Varlık / Dağyeli Verlag-Nurnberg

Kapak: Utku Varlık / Dağyeli Verlag-Nurnberg

Yaşadığımız her dönemde Türkiye, ekonominin karabasanından bir türlü çıkamadı; kültürün değindiği her şey: özellikle günlük gazetelerin, kitabın birinci malzemesi "kağıt" ya bulunmaz ya da karaborsaya düşer, yayıncılar sürekli zorlanırdı. Nedeni malûm ama bizim kuşaklar ve öncesinin edindiği kültür, genellikle saman kağıda basılmış, ekonomik olması için yer yer kırpılmış - Yaşar Nabi'nin klasik dünya edebiyatından çevirdikleri - baskı kalitesinin çok düşük olduğu kitaplarla oldu!
Elimde şair dostum Egemen Berköz'ün kendi olanaklarıyla bastırdığı, kapak desenin de benim olan: "Çin Askeri Ah Devran" 1966 kitabı var, Ankara'da basılmış. Daha sonra Eğemen'nin tüm şiirlerini "Yapı-Kredi yayınları" bastı.

Kapak: Utku Varlık 1961
Ressam olarak yazar dostlarımın isteklerine de yanıt verdim, kitabın göze batması, hayallendirmesi, çekiciliği; giderek görücüyü daveti; işte o kapağa girecek desenin işlevi bu olmalıydı:


Kapak Utku Varlık/ Cinus Yayınları

Kapak Utku Varlık/ Cinus Yayınları
Bu son yıllar, kitap ekonomik bir açılım getirdi, çok kitap basılıyor; demek yazarı, çizeri, çevirmeni bu uğraşımlarıyla yaşayabiliyorlar; büyükleri küçükleri! 60 yıllarından bu yana tüm yayıncıların üstlerinde odaklandığı kitap kapağı yapan ünlü graphist'ler, örneğin Sait Maden, Erlal Yavi vs. tüm istekleri yanıtlayabilmek adına gerçek yeteneklerini biraz yıprattılar; biliyorum her yazar, her kitap sizin hayal bahçenize giremez. Genelde kabullendiğim bu ön yargı, beni daha çok Mehmet Fuat'ın yayınladığı bir çok kitabında oldu oysa Yeni Dergi,  bugün bile düşlediğim bir dergidir. Rilke den Edip Cansever'e kadar bir çok kitabın kapağını, Akademi Grafik Bölümü çıkışlı Aydın Ülgen'e vermişti; ne yazık!

Yıl 1966 Refik Meyhanesindeyiz, Yakup Refik'in yeğeni olurdu ve çok genç olduğu için ona Komi görevi verilmişti; hep garsonlarlarla dialog kurulduğumuz için Yakup'dan bir şey isteyen yoktu; işte Edip'in "Çağrılmayan Yakup" bu. O akşamüstü Kitabı kutluyorduk, gözüm hep kapağa kayıyor ve içimden ne yazık diyordun ama Edip'e söylemedim bunu! İşte o an dan geriye kalanlar:

Kapak Aydın Ülken/ De yayınevi


Refik Meyhanesinin peçetesine yazdığı Edip'in dizeleri














Yorumlar

  1. merhaba.. ben de albüm kapaklarını biriktiyorum böyle seçip seçip, en çok yukarıdaki borges gibi uzayan sütunları barındıran kapaklar dikkatimi çekiyor.. misal: https://open.spotify.com/track/4Thxd79H2EnWECBc4y9sSG

    YanıtlaSil
  2. BÜYÜKSÜN PAŞAM...BİZİM KUŞAĞIN EN İYİ RESSAMISIN...BU SÖZLERİMDEN BAŞKA BİR RESSAMDAN DAYAK BİLE YİYECEKTİM...BUNLARI BİLMİYORSUN...DOĞAN BİLE YAZDI...ŞİMDE NAZIM HİKMETİ YAZACAĞI FACEDE VE TÜM SOSYAL MEDYADA...YAZIYI ŞÖYLE BİTİRİYORUM...RESİMLERİN CANLISI UTKU VARLIK'IN...GALERİSİNDE...ADRESİ OGUZDAN ALACAĞIM...BÖYLE BİR REKLAM HİÇBİR RESSAMA NASİP OLMADI...BENİ ARA..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

UTKU VARLIK - SANAT AYRICALIKTIR / HELİN KAYA

GÜLÜNÇ BİR ADAMIN DÜŞÜ - BEDRİ BAYKAM