ölüme dair
Bazı dönemler nedeni bilinmez bir ölüm geçer yaşantımızdan ; beklemediğimiz , düşlemediğimiz genellikle hazırlıksız olduğumuz bir anı yakalar, sanki hep şaşırtmacılıkla olur ; inanamayız , genellikle kabullenmek istemez insanlar , sanki yaşantılarında olağanüstü bir gereklilik varmış gibi . Bilmiyorum ama hep şaşırmışım ; niçin insan doğaya gerektiği gibi bakmaz ? Baksa ; doğanın ölüm dediğimiz bu fenomeni her gün gözlerimizin önünde tekrarladığı , Behçet Necatigil'in dediği gibi : " solgun bir gül dokununca .." kendine indirgemez bunu insan ; doğanın gözlerimizin önünde can çekiştiğini görür , aldırmaz , öldürdüğü bir sülünün önünde fotoğraf çektiren avcının aptalca pozu , ölümü insanın hala kavrayamadığının bir imgesinden başka bir şey değildir .
Son günlerde yaşadığımız , bize ulaşan bazı ölümler ; bu paradoksun kişilere göre nasıl değiştiğini gösterdi. Öncelikle Steve Jobs ' un , bu olağanüstü kişinin ölümü. Kısa bir süre önce , öleceğini açıkladı , pankereas kanseri onu götürecekti , bu nedenle söylediği anlamlıdır ; "ölümün, şimdiye dek insanın en önemli bulgusu olduğunu " söylüyordu . Tüm dinlerin , inançların , ölüm adına insanı nasıl yönettikleri , nasıl istismar ettikleri ve de sonuna kadar edeceklerini düşündüğümde , başkaldıramadığımız yazgının siyah bulutları tüm ışık alanlarımı karartıyor .
Durup dururken ölüme dokunmak neden ? Birkaç gün için gittiğim İstanbul'da karşılaştığım tanıdık , dost bana , uzun süredir kırgın olduğum bir ressam kişinin ölüm saatinin geldiğini , çok perişan , herkese gidip öleceğini söyleyen , orada burada ağlayarak şarap içen bu kişiliğin , cevval günlerinde dostlarını acımasız eleştirerek , kendi resmini satmak adına yaptıkları affedilemez . Ölüm daha mı beyaz yıkar , bence insanın kolay unutma zayıflığı, ölümün bir tiyatro olduğunu ve de herhangi bir perdeden sonra sahneden çıkıp bir daha dönmiyeceğinizi bilmeniz gerektiğini , bunu bize unutturmuştur.
Ölümün gizemini çözmek için biraz doğaya bakmak gerekliliğinden söz etmiştim , bilmiyorum hiç farkına vardınız mı , niçin kediler ölümlerini saklarlar ?
Dokunaklı yazı olmuş üstadım.
YanıtlaSilYılları sürekli olarak bir şeylerin peşinde koşarak geçiriyoruz. Öyle bir yaşantıya batıyoruz ki istediklerimizin peşindeyken, ne olduğumuzu bile belki unutuyoruz. Ölüm bunu bize tekrar hatırlatan rehber oluveriyor. Yükseldiğimiz Olimpos' tan alarak, belki acımasızca yere indiriyor bizi. Büyük uygarlıklar ve düşünceler oluşturan bizleri bir çiçekten farksız kılmıyor kendisinin karşısında.
Ama ölümü yoğun bir şekilde duyumsadığımızda, günün birinde olmayacağımızı iyice anladığımızda, yanımızdaki arkadaşla bile sohbetin ve ona bakışımızın tadı daha da artıyor. Ölüm, hayattan aldığımız tadı arttıran bir lezzete dönüveriyor.