BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU
INDETERMİNATION / BELİRSİZLİK Hemen kim diye sorarsanız, öykünün gizemi yok olur oysa adam gerçekten sinemaya özgü bir “kurgu bilim” yazmış ve gerçekleştirirmiş, şimdilik gölgesi var! Kimden mi söz ediyorum Levent Çalıkoğlu! İstanbul Modern Müzesi’nin ilk açılışında yine - aynı yerinde ama eski mekanında - müzenin ofisiyel tanıtım kitabında, bir tablomun röprodüksiyonu vardı; benim de olduğum Tepebaşın’daki bir fuarda Yahşi Baraz onu Nejat Eczacıbaşı’ya satmıştı ve beni tanıştırmıştı onunla. Bir süre sonra - şimdiki GalataPort -aktüel yerinde ama o yıllar doklar ve gümrüğün olduğu rıhtımda eski büyük bir ambarı restore ederek ilk müze açıldı. Bir sergi için İstanbul’a geldiğim de kızım da HonkKong’dan gelmişti ve müzeyi gezdik, tuvalimin asılı olduğu duvarın arkası deniz,...
"L'imaginarium de Dr.Parnassus"
YanıtlaSilÜstadın bildigim kadarıyla y.kredi koleksiyonunda olan "le yali des gabiyef" isimli bir eseri, bir de 2011 başlarında -maalesef!- benim de satılmasına katkım olmuş olan, kırmızı hakim bir eseri, yukarıdaki eser ile aynı dimension ve koridor bağlantısı özelliğini taşımaktadır.
Üstadın bu nevi "geçiş" sağlayan ve "sarhoş edici nitelikte" romantik eserleri, ister istemez Dr.parnassus'un hayal dunyasını cagristiriyor! Bazı eserlerinde koridor, diğerlerinde merdiven sağlıyor Borges'in sanri labirentleri arasında kolayca seyahat etmenizi...
"boyle bir labirentte tanıştık büyük üstad! Yol uzak! Kaybolmayalim....."
M.Ali Hatemi