keriz silkelemek

İlk duyduğumda epey güldüm , İstanbul Borsasında « manipulation » yapanlara ithafen, kullanılan bir eylemi içerdiği için.Polis tarafından yakalanıp,cezalandırıldılar,pasaportlarına el konuldu , borsaya girmeleri yasaklandı. »göz dağı » verdiler,ikinci kez yine oldu , « silkeleme »  acaba yalnız bu olaya özgü mü ?  yaşadığımız şu gün , Çamaşır suyundan tutun, politikaya kadar « silkelenenleri  »   »beyazdan daha beyaz  »  yıkamaktır. Gün geçmiyor ;  » absürt  » ayrılcalığını yitirdi, olağan, şaşırtmıyor artık  ART BASEL  malum, her zaman sanatı paraca yönlendiren , bir zamanlar herkesin kolayca girip  »boy-gösteremeyeceği » , bir fuar olarak tanınırdı. Sanatın, günümüzde olduğu gibi  » conceptuél  » adına daha  kanatlanmadığı 70 yıllarında gezmiştim, dediğim gibi o yıllar hala pentür yapılıyordu.Bu yıl  ART-BASEL 42  üstüne okuduğum bir yazıda; konu olarak  Türklerin, bu fuara  olağanüstü  ilgisinden söz ediyordu : uçaklar dolusu , kolleksiyönör , meraklı , BASEL’i  işgal ediyor , BMW- vip   bu misafirleri  » CAMPARİ BAR  » dan fuara , fuardan    BEYAZ-ART’ ın Grand Hotel Trois Rois » da verdiği unutulmaz bir « reception » a taşımaktan bir hal oluyor . AKBANK  PRIVITE BANK ‘da bu trafiğin içinde ,Fuara katılan Türk galerilerinden yine sergiledikleri Türk sanatcılarının eserlerini  alan Türk kolleksiyonerlerine kanımca « kanat  geriyor » , unutmayalım İsviçre’deyiz . Yine yazıda en ilginç bölüm ; fuara katılan Türk sanatcılarla , yine onların çevresindeki bazı galeri yönetcilerinin  » yaşadıkları bir fantasme »  sonrası konuşmaları : – evet daha önce  DUBAİ’deydik  sonra  ART HONG KONG , doğru  ABU DHABİ’ yi  unutmayalım, bizi izliyorlar, ha FRİEZE NYC – Art Show vs. Hepsi çok güzel ; alan mutlu satan mutlu , ama sorarım ; ne sergileyip ne satıyoruz ? Hangi « performance »  la , hangi  » critere  » bu  çekim alanını   oluşturan , yeni zenginlik mi , yeni kapitalism’ in yeni kuşağı mı ? Bence yeni bir  » CAN SIKINTISI  » , hani bir zamanlar bir sergiyi görmeye giderken , garip bir duygu yaşardım, müzede de aynı   » VERTIGE  » , kitapcıya girerken ,o   »merak balonunun »  sizi götürdüğü uçurukluk , şunu söylüyorum , peşlerinden bizi sürükleyen o dönemin ressamları , yazarları , müzisyenlerinin çekim alanları ,yaşadıkları ,yarattıkları kendi  MEKANLARIYDI   » VİP BARLARI  » değil, ve de katiyen ne  ABU DHABİ  ne de böyle fuar olayları. İstemeden aklıma çevirisi güç bir fransızca sözçük geliyor ,  "enfoiré "


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

ŞARLATANLIKLAR - 1 /. SPERMAN