Sevgili Utku, Sevgili Mehmet de bütün güzel insanlar gibi bembeyaz bir ata binerek bulutların ötesine gitti...Gökyüzünün tüm yıldızları kabrine yağsın...Meleklerin ninnileriyle ışıklar içinde uysun.
HOCAM BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU, BU YAZIYI AKBANK'IN "TÜRKİYEMİZ" DERGİSİNE HAZIRLADIKTAN 20 GÜN SONRA 21 EYLÜL 1975 DE VEFAT EDER, YAŞAMININ SON YAZISIDIR. Yıllar sonra dostum Oğuz Erten bana bu yazının bir fotokopisini verirken: ..hocanın anlattılkları bir harika, çallı İbrahimin bu kadar "marjinal oluğunu bilmiyordum demişti oysa derginin kısa tanıtma yazısında: "...aşağıda sanatçının, hocası ressam Çallı ibrahim hakkındaki düşünce ve kanaatlerini bulacaksınız. METİNDE İLERİYE BIRAKTIĞI BAZI HATIRALARLA HÜKÜMLERİ YAZMAK FIRSATINI BULAMAYAN BEDRİ RAHMİ'NİN , BU MAKALE, SON ESERİDİR"! Pişmanlık açık ve seçik; niçin? Çallı popüler bir ressamdı, aşağıda okuyacaksınız: taksi şöförü bile ismini biliiyordu; bir tek resmini görmeden giderek hocadan istenen bir sanat tarihci gibi yazmasıydı, örneğin: "..Manolyalar.Çallı'nın bu konuyu, tutkuya varan bir süreçsellik içinde sık sık tuallerine taşımış olduğunu biliyoruz.Onun bu resimler dizisinde, manoly...
Aslı Bora 2 Şubat 2025 Utku Varlık resimlerine bakarken hep Jean Baudrillard’ın şu sözünü düşünürüm, “Gerçeklik asla göründüğü gibi değildir, ama belki de asla başka bir şey de değildir.” Görünen ile kaybolan arasındaki sarkacın salınımda var olur Utku Varlık’ın çalışmaları. Figürler sislerin arasında bir anlığına belirir ve usulca kaybolur, mekanlarda tanıdık izler olsa da bir o kadar da yabancıdır. Akademi’den Paris’e uzanan sanat yolculuğu bir yer değiştirmeden ziyade bir var olma keşfidir. Bir sonbahar günü sanat tarihi kitaplarından çıkıp karşımda belirdiğinde tanıdığımı sandığım Utku Varlık’ın ötesini görmemi sağladı. Genç dimağında kalan sanat, hayat ve şehirler üzerine uzun konuşmalarımızda anıların ve hafızanın sınırlarında dolaştık, dolaşıyoruz. İki bölümden oluşan bu söyleşi sis ve ışık arasında andığımız sayısız şehrin, ismin ve mekanın birinci bölümünü oluşturuyor. Utku Varlık bir sanatçı ve yaşadığı çağın tanığı olarak, bizi zamanda resimler ve şehirler arasında bir ...
Sis ve Işık Arasında: Utku Varlık’la Şehirler, Düşler ve Akademi (II. Bölüm) Söyleşi : Aslı Bora Sanat, hakikatin sınırlarını bulanıklaştırırken, aynı zamanda ona yeni bir biçim kazandıran, düş ile gerçek arasındaki sınırları aşmayı başarabilen bir sihir. Utku Varlık’ın dünyasında bu sihir, zamansız imgelerle, bellek tortularıyla, varoluşun katmanlarıyla birbirine geçiyor. Söyleşimizin ilk bölümünde, sanat ontolojisine, İstanbul ve Paris’in dokusuna, bireysel üretimin mecburi özgünlüğe ve entelektüel birikimin dönüşümüne ilişkin bir haritada ilerlemiştik. Şimdi, bu yolculuğun ikinci durağında küratörlük pratiğinin bir sanatçının özgürlüğü üzerindeki izdüşümlerini, çağdaş sanat ve koleksiyon kültürünün değişen kodlarını tartışıyoruz. Sanatın yalnızca bir estetik üretim değil, aynı zamanda bir ideolojik aygıt ve varoluş biçimi olduğu gerçeğiyle yüzleşirken, bir sanatçının geçmiş ve bugün arasındaki çizgiyi nasıl inşa ettiğini, belleğin sanatta nasıl yankılandığını, yaratıcı süreci e...
:(
YanıtlaSilgördüğümde ilk düşündüğüm Dante oldu hocam
Nur içinde olsun
Sayin Ustadim Utku,
YanıtlaSilbutun Turkiyelilerin basi sag olsun,bilhassa senin çok iyi dostun oldugunu biliyorduk.
Mehmet Tamar.
Sevgili Utku,
YanıtlaSilSevgili Mehmet de bütün güzel insanlar gibi bembeyaz bir ata binerek bulutların ötesine gitti...Gökyüzünün tüm yıldızları kabrine yağsın...Meleklerin ninnileriyle ışıklar içinde uysun.
Sevgili Utku
YanıtlaSilönce senin
sonra hepimizin başı sağolsun!
İyi ol! İyi olalım!
Selamlar sevgiler!
Tüm sevenlerine sabırlar dilerim...
YanıtlaSil