PİETER HUGO/ THE HYNA & OTHER MEN

2008 de Fransa "Arles karşılaşmaları" fotoğraf günlerinde Güney Afrikalı genç bir fotoğrafcı alışılmışlığı bozdu. Fotoğraf her türlü çekilebilir ama onun, sinemaya özgü, her karenin bir senaryosu böylesine yazmak görülmemişti. Üçüncü dünya ve onun geopolitique labirendinde çürüyen toplumlar; insana dair kendiliğinden büyüyen bir kanser gibi kabullendiğimiz işsizlik, yanlızlık ve açlık; Pieter Hugo'nun gözünde bana korkuyu anlatıyor siz ne düşünürseniz düşünün ben korkuyorum.

NOLLYWOOD
No man's land  yani o peyzaj tek başına can çekişiyor, tükettik doğayı, buradan çekip gitmek; göç mü ama nereye, altında kıvrılıp kaldığın ağaç gibi hiç bir yere gidemezsin.



Green Point Common/Cape Town



Her imge instantane ama anlatıma gelince; yok ettiğimiz her şey bir gün geriye dönecek, bu yoksulluğun kenar mahalleri yeşerecek, ölenler sevdiklerine dönecekler.


The Hyena And Other Men

Düşümde nedense olmadık mekanlarda dolaşırım; kaçmak daha doğrusu, korkmak nasıl anlatılabilirse, benim korkumun fenomenleri de pieter Hugo'nun Nollywood'nun yanında çocuk bahçesiydi. Hiç sırtlan gördünüz mü? Dobe'nin sırtlanı onun hesabını bir başka güne bıraktı. Elbet bir gün diyordu sırtlan.




Nollywood
Dışa vurmak, kendi görüntünü aşarak, içindeki büyüyün; kara büyünün bendeki yansıması.Eğer ölmüşsem bir yere gitmedim, hep seninleyim.


The Hyena And Other Men

Döngüsüz yıkıntılarında , tüm hüzün verici peyzajların içinde çok mutsuzum diyordu maymun, ağaç yoksa bende yokum


This Must Be The Place

Rwanda Genocide

Rwanda'da her şey yaşandı, sonunda peyzaj da kanadı ve de mühürlendi. Acıma retoriğinden geriye ne kaldı?






Nollywood
Varoluşun trajik yanı, " ne güzel yaşıyorduk" gibi metafizik bir kanıtlama yapmaktır. Hiçbir nedenselliğin gereği yok şimdi; çünkü yokum.


Nollywood
Yılan da öyle düşündü, peyzajımı yok ettiler; "şimdi ben neredeyim?"


Albion
Bir "albiyonun" düşü ne olabilir? Oysa lanetleniyordu yakın geçmişe kadar. Her yaratığın korkusu başkadır.




Princess Adaobi Enugu
Denizi mi yoksa denizcileri mi özlüyordu prenses? Ufuk çizgisinde ağaç bile kalmadı, hangi deniz!



Shaun Oliver/Cape Town



This Must Be The Place
Her imgede bir kimlik düşünülmüştür, kavga olmadığı zaman "ayrık otları" temizlemek daha güç; ötekiler dönmedi ama otlar sürekli fışkırıyor!


The Hyana & Other Men
Sürekli devinim halinde bu kez kasabaya indik, Cocacola içecek paramız yok, böyle hayatın...

The Hyena & Other Men

Eğer barıştıklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar, bu stepde biz daha eskiyiz diye düşündü sırtlan!















Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

UTKU VARLIK - SANAT AYRICALIKTIR / HELİN KAYA

GÜLÜNÇ BİR ADAMIN DÜŞÜ - BEDRİ BAYKAM