ORTHODOXE' LUKLAR

Bugüne kadar savunduğumuz ya da inandığımız değerlerin, insana dair "güzel" duvarının yıkımı , çirkinin para maskesiyle sanatı kendi "monopole"üne alması sonucu, geldiğimiz yer ; sanatı yaratmanın "yaz denizlerinden" kaynağı bilinmez " paranın" kaynaştığı sulara sürükledi ; vereceğim örnekler bir kaç gün önce izlediğim , internet'den de kolayca bize ulaşan haberler:


JEAN MICHEL BASQUIAT/ TUVAL 1981


Christie's'ni son satışları arasında Basquiat'nin gördüğünüz tuvali 26.4 milyon dolara satıldı. Bugün dünyanın tüm kentlerinde can sıkıntısının başkaldıraya dönüştüğü, başıbozuk gençlerin duvarlarla hesaplaşmasının "graffiti" adıyla sanatın kapısını çalmasının sonucu ortaya çıkan bir "décadence". Hayal müzelerimin çok az bir ressamının ulaşabileceği bir para değeri , yazık!

Jeff Koons/ Tulips

Varoluşumda katiyen kabul edemiyeceğim ve de sürekli yazdığım bir başka fenomen de iki milyarder "sanat tacirinin" 21 yüzyıla yamadıkları , "kitsch"in önemli isimlerinden Jeff Koons . Gördüğünüz bu şişirilmiş alü. balonların da 26.4 milyon dolara satılması . Şaşırmayınız bu "laleler" beklemediğiniz bir yerde karşınıza çıkabilir ; nasıl ki iki yı önce Versaille sarayının salonlarını süslediği gibi .
Buradan hareketle bir kaç yıldır dünyanın sanat adına tek yargıcı olan Amerikalı galerici Larry Gogosian'nın yeni bir "concept" olarak çok yeni , Paris'in Bourget Hava Alanında , eski bir hangarı devasa bir galeriye döndürüp ; özel jetleriyle gelecek milyarderlere açtığı galeri.


Anselm Kiefer 'in " Plan Morgen Thau " isimli installlation'u bu mekanda bana çok absürt belki daha doğrusu bu adamların ne yapmak istedikleri , gerçekten bizimle ( özel uçaklarıyla gelenler dahil ) dalga mı geçmek , neyi kabul ettirmek adına sorular sordurdu. Plan Morgan Thau , bir Amerikalı'nın 1944 yılında Almanya'nın karnını doyurması adına ileri sürdüğü bir tarım projesi ! Kiefer sizi buğday tarlasına sokuyor. Şöyle bir senaryo düşünüyorum : ..özel jet uçağınız Bourget üstünde inmeye hazırlanırken pencereden mimar Jean Nouvel'in harika buluşu galeri hangarlarının damında özellikle uçaklar için yazılmış : GA-GO-SIAN amblemini görüp ineşe geçiyorsunuz , sizi karşılıyorlar , öneminize göre patronun orada olup olmaması ayrı bir sorun , sizi Kiefer'in kafeslerle sınırlanmış "BUĞDAY TARLASINA" götürüyorlar ama önce karşılama adına sundukları şampanyayı yudumlarken galeri yönetmeni Büyük sanatçı Kiefer'in içerikte gittikce acımasız olduğunu ve de büyük beton bloklarını alıp almadığınızı soruyor , gerekirse 5. hangarda sergilendiğini de ilave ediyor , siz de ".ne yazık ; fazla vaktinizin olmadığını aynı gün Kassel "Documenta"nın yönetmeni Carolyn Chistov Bakargiev'le bir randevunuz olduğunu ve de  kolleksiyonunuzdaki  Kiefer'in 80 li yıllarının en önemli işlerinden 6x6 metrelik çamur bulanmış satıh üstüne katran ve üç yüz kaz tüyü sokulmuş tuvali de Çinlilere sattığınızı ama Ansalm Kiefer almanın bir görev olduğunu , betonlar için tekrar döneceğinizi garantiliyorsunuz . Anlattıklarımın VİRTUEL olmadığını gerçeğin daha da absürt olduğunu ilave etmeme gerek yok.
Ansalm Kiefer yalnız Bourget hava limanında değil oraya çok yakın başka bir mega galeride ; Galeri Thaddeus Ropac boyut olarak devesa bir galeri ;

Ansalm Kiefer / Die Ungehorenen

Pantin ; paris'in yakın bir banliyösü , 70 yıllarda kominist belediyesi , fabrikaları , proleterlerin oturduğu sosyal meskenler ve de benim oturduğum hüzünlü bir kasaba olmaktan çıkarak tüm çevrenin bir kültür alanına dönüşme projesiyle şimdi snop galerin yerleştiği bir semt oldu . Thaddeus Ropac erken yıllarda Joseh Beeuys'la sempatileşmesi sayesinde Andy Warhol'u tanıyor ve de buradan Basquiat , Kaith Hering vs. yoluyla önemli bir gelerici oluyor. Pantin'deki bu galeri ; kolleksiyonerler için tasarlanmıış 4700 metrekare , 2000 sergileme alanı olarak düşünülmüş . Beuys'un Goethe'nin "İphigénie" sine bir gönderi olarak yaptığı bir "performance"sı galerinin ilk gösterisi ; örneğin Beuys beyaz bir kürkle cymbles çalıyor , arka planda beyaz at otunu yiyor ve de karanlığa bürünmüş bir sahne . Güzel ama galeri olarak bunu kime satabiliriz diye düşünmekten kendimi alamıyorum! Oysa Kiefer daha gerçekci ;
önemli bir soru soruyor , "Die Ungehorenen" -isimsizdoğanlar- installationunda , tarihin acıması çarkında yitmiş , harcanmış çocukların yani bu "holocauste"un sorgusunu boya , çamur , objet , bir nevi ölü malzemeyi renklerle yeniden diriltmeyi , kuru toprakları yeşermek umudu ve nazism'den sonra dirilme vs. Yalnız uçakla Gogosian'a gelen kollesiyonerlerimiz buraya da uğramak zorunda ,
Tüm anlattıklarım bir gerçek , şimdi bu sirkten çıkıp mütevazi atölyenizde sanatı nasıl yargılar ve de nasıl uygularsınız bilemiyorum ! Bilmiyorum bu durumda hep şair Fernando Pessoa'yı düşlerim ; yaşadığı iki oda ve evin altındaki kahve ; "..işte özgürüm , yitip gitmişim " diyor bana.













Yorumlar

  1. modern sanatin bir cok isi eskisi gibi bir sanat olmaktan cikarak, bir gosteri oldu. Bazi isler nedir bilinmez ama onemli gostermek icin bir yerlerden anlam yuklemeye calisiyorlar. Bazisi da sadece elestiri amacli. Sokaga cikan kalabaliklar ya da duvara yazilan siyasi yazilar gibi. Bugun sanatci olmak cok kolay. Gundemi takip edip, elestiren bir performans yada enstalasyon yapmak yeter. Ama izleyicisi (bazi islerde)ortama hakim olan "elit tabaka" olduktan sonra nasil bir seye karsi cikis olacak ki. Korler sagirlar birbirini agirlar, deyiminden ote gitmeyecek etkinlikler olustururlarken ortalikta, iyi ve kotu modern sanat isleri birbirine geciyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

GÜLÜNÇ BİR ADAMIN DÜŞÜ - BEDRİ BAYKAM

UTKU VARLIK - SANAT AYRICALIKTIR / HELİN KAYA