çinli olmak bu çağda

Yirmi yıl önce Paris’deki   » artist atölyeleri  » olarak , Paris belediyesinin sanatcılara verdiği atölyeme girdiğimde çinli bir sanatcı tanımıştım ; Wang Du , o da eşi ve üç çocuğuyla sitenin alt bölümünde ufak bir atölye edinmişti. Aradan bir kaç yıl geçti ,duyduğuma göre Wang Du , eşini ve çocuklarını terk edip gitmişti . Üç yıl sonra  Palais de Tokyo ‘ da  bir  sergiyle ortaya çıktı , aynı zamanda  » Connaissance des Arts  » dergisinde fotoğraflarla birlikte önemli bir ropörtaj yayınlandı . Başlık  » wang Du , media- adam  »  ve de  devasa bir atölyede   » papier maché  » tekniğiyle yapılmış , karnaval espirisinde , el ayak , kafa vs. detaylarla günün aktüel kişiliklerine bir gönderme yapıyordu.Sergisini gördüğümde de kendime sorduğum ; ,tamam,kabul ama kim alır ve de nereye koyar , hangi mekana , hangi estetik kaygıyla ? Daha doğrusu zamana nasıl daya-nacak  ?  Şunu unutmamak gerekir ; bizim kuşak gibi her iki çağın inişli çıkışlı tüm politik ve ekonomik değişimi yaşayanlar bilir , değişim hiç bir zaman gelişim değildir ,ileriye dönük bir ışık yakmak , bu değişimi istemekle ters orantılıdır,bugün özellikle bir nostaljiyle yaşıyorsak ,  » modernism  » adına yapılanların kendi varoluşları içinde uyuşamamalarıdır.  Açıkca kimse aldırmıyor buna ,  » conceptuel  »  başını almış gidiyor , hızlı bir şekilde Çin de  buna ayak uydurdu, bir süre önce tanıdığım Wang Du gibi tüm « plastisiyenler »  arka arkaya açılan ; shanghai Art  Museum , Guangdon museum of art  vs. de kendilerini buldular. Ama bütün bu isimlerin içinde dikkatimi çeken garip bir  » personage  » var , son günlerde ismi çokca geçen  Ai Weive . 1983 de Amerika’ya göç ederken, uçağın inişinden 20 dakika önce , Çin de aldığı tüm öğrenimden arınmış ve de yeni bir insan olmuş  , « massumiyetini  » yeniden bulmuş . Bugün Çin’e gidip kafa tutacak kadar uluslararası bir üne kavuşmuş ve de yaptığı projelerde   » mégolamene  » tavrı da kendisine ister-istemez bir dokumazlık getiriyor. 2007 de  Kassel « Documenta » ya davet edilen Ai Weive , gerçekleştidiği  projede ; 1001 çinlinin Çinden Kassel’e  getirilerek , Kassel’de   »Almanların günlük yaşantılarını fotoğrafla görüntülemek ki bu bir haftalık sürelere her kez 100 erkek , 100 kadın olarak başlıyor , büyük mağzalardan ,sokak tuvaletlerine kadar her şey görüntüleniyor , tek sakınılacak konu o kentteki çinle ilgili yaşantılar.  proje, Documanta ‘ya  3,1 milyon euroya mal oluyor , çinliler bu beleş seyahatten çok mutlu , Ai Weive ise umduğu   » görsel tayfunu  »  gerçekleştirdiği için daha ünlü . Moral olarak buradan çıkaracağımız sonuç , galiba sanat adına büyük bir yanılgı içindeyiz. İnsan bilim , sosyoloji – toplum bilimleri, kendi analizleri bakışında insana yönelirler, sanat ise bir ayrıcalıktır , bu karmaşadan  çıkan sonuç ise   »hiçbir şey » dir . Teknik aşama fotoğrafı olağan bir düzeye  getirmiştir , göz ise bir kültür aşaması sonucunda görür , bunun farkında değilsek  ya da olsak bile bir  » imge  »  okyanusunda boğulmak kaderimiz olacaktır.kendisine bütün  » kapıların  » açık olduğu    Ai Weive ‘ nin son işlerindenTate Modern ‘ de yaptığı  » Sun Flower Seed 2010  »  kurgusundan söz etmeden bitirmiyeceğim yazıyı ; biliyorum ki  bu konuda ya çok az kişi paylaşıyor  düşüncelerimi ama gelin -görün ki bir müzeyi tonlarca « ay çiçeği çekidekleriyle » doldurarak  sanat adına bir mesaj vermek , tüm onu izliyenlerle  » dalga geçmektir  » ,ülkemizdeki bunun taklitcilerinden sakının.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MÜZEDE OLMAK YA DA OLMAMAK - LEVENT ÇALIKOĞLU

UTKU VARLIK - SANAT AYRICALIKTIR / HELİN KAYA

GÜLÜNÇ BİR ADAMIN DÜŞÜ - BEDRİ BAYKAM